Türkiye’nin güneybatısında bulunan Salda Gölü, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda bilim dünyası açısından taşıdığı önemle de dikkat çekiyor. Uluslararası Jeomiras Komisyonu’nun 2024 yılında dünyanın en önemli 100 jeolojik alanı listesine Salda Gölü’nü eklemesi, gölün bilimsel değerinin uluslararası düzeyde tescillenmesini sağladı.
Salda Gölü, 301 farklı bitki türüne ev sahipliği yapmakta olup, bunlardan ikisi göl havzasına özgü endemik türlerdir. Ayrıca, üç endemik balık türü ve 30’dan fazla su kuşu türü gölde yaşamını sürdürmektedir. Yaban domuzları, tilkiler gibi yaygın hayvanlar da bölgede sıkça görülmektedir.
Mars’taki Jezero Krateri’ne benzer koşullara sahip olduğu belirtilen Salda Gölü, Dünya üzerindeki benzer coğrafi yapılar arasında önemli bir “gezegen analoğu” olarak kabul edilmektedir. Purdue Üniversitesi’nden gezegen bilimci Profesör Briony Horgan, gölde yaptığı araştırmalar sonucunda, buranın gerçekten eşsiz bir yer olduğunu ve Mars’taki eski bir gölün kıyısında olduğunu hissettiğini belirtmiştir.
Salda Gölü, sadece Mars’ın keşfi için değil, aynı zamanda Dünya’nın geçmişini anlamak açısından da büyük önem taşımaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Jeoloji Mühendisliği Profesörü Nurgül Balcı’ya göre, gölde bulunan mikroorganizmalar, gezegenimizin geçmişine dair önemli ipuçları barındırmaktadır.
Salda Gölü, Burdur il sınırlarında bulunmakta olup, Denizli’ye yakınlığı ile dikkat çekmektedir. Bölgede UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kibyra ve Sagalassos antik kentleri ziyaret edilebilecek önemli noktalardan birkaçıdır. Bu antik kentler, tarih ve doğa tutkunları için ilginç keşif fırsatları sunmaktadır. 🏞️🔍
Reklam & İşbirliği: [email protected]